Bel Kayması Nedir?

Bel kayması, omurganın hareketliliğini sağlayan segmentlerin problemine bağlı değişik derecelerde ve değişik tiplerde adlandırılan omurgalar arasındaki kaymaya bağlı bir hastalıktır.

BEŞ GRUBA AYIRABİLİRİZ

  1. GRUP Genellikle adölesan dönemde görülen ve en fazla kaymanın olduğu gruptur. Tüm spondilolistezislerin %15-20’sini oluşturur. Genellikle L5-S1 seviyesindedir.
  2. GRUP En sık görülen tiptir. İnsanlarda %3-6 oranında görülür. 20-30 yaşlarda sık görülür. Doğumsal değildir. Strese bağlı pars defekti (Arka kelepçe kırığı), tekrarlayıcı mikro travma (hasarlanma) sonucu parsın uzaması, akut veya kronik pars fraktürü nedeniyle oluşur.Çoğunlukla bir semptom vermez.
  3.  GRUP . Dejeneratif disk hastalığı ve faset (omurga eklemi) eklem hastalığı ilerleyici bir kaymaya yol açar. O
  4. Omjrilik kanalında ileri derecede darlık bulunmaktadır. Hastalar genellikle 50 yaş üstü kadınlardır ve en sık L4-5 seviyesinde olur. Tedavisinde, osteoporoza yönelik tedavi, fizik tedavi faydalıdır.
  5. GRUP Omurganın arka bölgesinde kırık olması sonrası gelişir. Özellikle açık cerrahi sonrası yapılan nedenlerle görülebilir.

İyi bir radyolojik inceleme ile tanısı konulur. Konservatif tedavi çoğu olguda yeterlidir. Fleksiyon ve güçlendirme egzersizleri, kısa süreli korse kullanımı etkin yöntemlerdir. Cerrahi tedavi sadece hastaların %10-20’sinde yapılıp, amacı; hastayı şikayetlerinden kurtarmak v  en az seviyede füzyon yapmak olmalıdır.

Bel Kaymasının Belirtileri Nelerdir?

  • Belde ve kalçada oluşan ağrılar (Öne doğru eğilirken artan, arkaya doğru gerinirken azalan ağrılar gözlenebilir.)
  • Bacaklarda oluşan kramplar
  • Duruş bozuklukları
  • Nörolojik problemlere bağlı semptomlar

Bel Kayması Nasıl Teşhis Edilir?

MR yada hareketli grafi görüntüleri ile desteklenmiş klinik muayene sonucu bel kayması teşhis edilir.

Bel Kayması Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bel kayması olan bir hastaya hastalığının evresine göre aşağıdaki yöntemler önerilmektedir;

  • Fizik tedavi
  • Cerrahi tedavi
  • Bel kayması olan hastaların yalnızca %10-20’si cerrahiye ihtiyaç gösterir. Cerrahinin amacı birleşmeyi sağlamak, kanal darlığını açmak, aksı düzeltmektir.

Bel kayması, omurga kırıkları, skolyoz ve ileri derecede kanal darlığı ameliyatlarında kullanılan vidalama tekniğinin nöronavigasyon ve O arm eşliğinde güvenle yapılması

O-Arm cihazı ile gerçekleştirilen omurga vidalama ameliyatlarının avantajları;

Her aşamada cerraha kritik bilgi verir, ameliyatın tekrarlanma riski azaltılmış olur. Hasta daha az radyasyon alır. Daha küçük ameliyat kesisi ile, hastaya hızlı iyileşme imkanı sağlar ve kanama azalır. Bu sistem kompleks ameliyatların taşıdığı büyük riskleri en aza indirir. Enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Vidaya bağlı felç riski en düşük orana iner.

           

Ancak 3-boyutlu tomografi görüntüsü alabilen O- Arm CT teknolojisiyle gerçekleştirilen vidalama ameliyatlarında başarı oranı artarken, hata payı sıfırlanıyor. Ayrıca O-Arm-CT cihazı ile uyumlu çalışan ve tüm hedefleri ileri derecede hassasiyetle gösterebilen nöronavigasyon sistemi de aynı anda kullanılarak ameliyat başarı şansı daha da artırılmaktadır. Dolayısı ile 1-2 mm hassasiyetle omurilik ve sinir kökleri yaralanma riskini neredeyse yok ederek, güvenle ameliyat yapılabilmektedir.

O-Arm CT sistemi sayesinde, ameliyatın son aşamasında steril şartlarda tomografi çekilerek hastanın tekrar ameliyat edilmesini gerektiren istenmeyen durumlar (örneğin; omurga vidalama işlemlerinde vidanın yanlış yere girmesi, beyin ameliyatlarında ameliyat bölgesinde kan birikmesi vb.) en aza indirilmektedir.