Hidrosefali, tanım olarak, beyin omurilik sıvısının (BOS) yapım ve emilimi arasındaki dengesizlik nedeni ile ventriküler sistemde BOS birikmesidir. Genelde BOS birikmesi sonucu oluşan yüksek basıncın meydana getirdiği değişiklikler klinik bulguları ortaya çıkarırsa da basıncın yüksek olmadığı durumlarda da hidrosefali gelişebilmekte ve tedavi gerektirmektedir.
Yürümede yavaşlama, unutkanlık ve idrar kaçırma şikayetlerinin bir arada bulunduğu normal basınçlı hidrosefali (Adam Hakim sendromu) ventrikülomegali ile birliktedir. Bacaklara ve idrar kesesine giden sakral lifler frontal bölgede gerilmekte ve böylece yürümede ve idrar yapmada sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Tanıda klinik belirtiler yani bu üçlü triadın bulunması çok önemlidir. Normal basınçlı hidrosefali durumundan kuşkulanılması halinde Beyin MRG, lomber ponksiyon ile basınç (180 mm-su altında olmalı) belirlenmesi( Hastaya ponksiyon yaptıktan sonra kliniği gözlemlenir), intrakranial basıncı devamlı olarak izlenmesi,nöropsikiyatrik testlerin yapılması gerekir. ventriküllerin büyüklüğü ile basınç arasında herhangi bir paralellik bulunmadığı gibi, devamlı izlemede de epizodik basınç yükselmelerinin olmadığı gözlemlenmiştir.
Normal basınçlı hidrosefali idiopatik ve sekonder olmak üzere iki grupda incelenir. İdiopatik tip genellikle 60 yaş üstünde görülmekle beraber şanttan daha az istifade eder. Sekonder tipte ise; kafa travmaları, subaraknoid kanama, menenjit veya beyin cerrahisi girişimleri sonrasında görülür. Daha genç yaşlarda olduğundan şanttan daha fazla istifade eder. Bütün bu değerlendirmelerin ardından değişik skalalara göre değerlendirilip şant takılır.
Şant takılmasında ister konjenital olsun ister sonradan olsun bazı kriterler vardır. Bunlar Cerrahların seçimlerine göre değişmekle beraber her cerrahın eğitimi ve klinik deneyimleri doğrultusunda kullandığı bir-iki şant sistemi vardır. Şantın optimum karakteristikleri yaş, hastanın boyu gibi özelliklerle değişkenlik gösterir. Optimum özellikler BOS üretimi, absorbsiyonu, pozisyon gibi nedenlerle gün içinde değişkenlikler gösterir. Cerrahların bazısı basınç bazısı akım ayarlı şant sever.
Daha çok ventriküloperitoneal şant tercih edilir. Takılması daha kolay, komplikasyonları daha kolay çözümlenebilir, kolay revize edilir. Ventriküloatriyal şantlarda is; şanta bağımlı mortalite 2 kat yüksektir, daha yüksek revizyon oranı vardır ve revizyon zordur, geç komplikasyonları çok ciddi ve ölümcül olabilmektedir.