Beyin tümörleri, kökenine, yerleşim yerine ve iyi ya da kötü huylu olmasına göre sinsi seyreden bir hastalıktır. Bazen uzun zaman beynimizde beraber yaşarız ve en son deminde bulgu verir. Bazen de çok hızlı seyredip, hızlı bir şekilde, değişik bulgularla kendini gösterip, ölüme kadar götüren seyri vardır. Son yıllarda vücudumuzda beliren kanser türleri arttığından bunların beyin ve omurgamıza sıçraması en sık görülen beyin kanseri türleridir. Beynin kendi sinir hücrelerinden kaynaklanan kanserlerden daha fazladır. O yüzden hem hekimlerimizin hem de hastalarımızın bu konuda uyanık olması gerekir. Baş ağrısından başlayıp, nöbet (sara hastalığı), vücudun değişik bölgelerindeki uyuşma ve güçsüzlüklere kadar giden geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Ayrıca yaş ortalamasına göre de bulgular değişebilir. Öncelikle ihmal edilmemesi gereken hasta şikayetlerinin ve hikayesinin doğru yönlendirilmesi sonucu hastalık akla gelirse zaten erken tanı konmuş olur ve tedaviye de o kadar erken başlanıp yüz güldürücü sonuçlar alınabilir.
Tanıda ikinci basamak görüntüleme yöntemleridir. Bilgisayarlı beyin tomografisi ve beyin MRG (Manyetik rezonans görüntüleme) çok önemlidir. Daha sonra yardımcı görüntüleme yöntemleri ve belkide biopsiye kadar uzanan yöntemler kullanılabilir.
Tedavi; mikroskobik mikroşirurjikal yöntem, stereotaktik yöntemle tümörün çıkarılması ve patoloji sonucuna göre radyoterapi ve kemoterapi başta olmak üzere tümör aşısı gibi ileri tedavi yöntemleri de kullanılabilir.